Rezervasyon Yap

Efes Antik Kenti

 

Selçuk’ta yer alan Efes, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır. Antik dönemin en önemli merkezlerinden biri olan Efes, tarih öncesi dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca yaklaşık 9000 yıl kesintisiz yerleşim görmüş ve tarihinin tüm aşamalarında çok önemli bir liman kenti ve kültürel ve ticari merkez olmuştur. Yine aynı bölgede bulunan Meryem Ana Evi, Ayasuluk Tepesi, Saint Jean Bazilikası, Çukuriçi Höyük de mutlaka ziyaret edilmelidir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 Agora Ören Yeri

 

İzmir'in Konak İlçesi Kemeraltı mevkinde bulunan Agora Örenyeri, Kemeraltı ile Kadifekale arasında kurulan Symrna antik kentinin Helenistik ve Roma dönemlerinde idari, sosyal, kültürel ve dini işlevlere sahip kent merkezidir. Agora Örenyeri'ndeki kalıntıların önemli bir kısmı M.S 2. yüzyıla tarihlenir. “Agora” sözcüğü, “kent meydanı, çarşı, pazar yeri” anlamına gelir. Hippodamos şehir planına uygun olarak, merkeze yakın bir yerde üç kat halinde inşa edilmiştir. İyon agoralarının en büyük ve iyi korunmuş olanı sayılır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Metropolis Antik Yerleşimi

 

İzmir’in Torbalı ilçesinde, Yeniköy ve Özbey köyleri arasındaki Metropolis Antik Kenti, sırtını Gallesion Dağı’na dayamış olan kent adını Meter Gallesia isimli ana tanrıçadan alır. Metropolis çevresinde ilk yerleşim izleri ise Taş Devri’ne (Neolitik) -Tepeköy, Dedecik, Kuşçu- burun- kadar uzanmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Erythrai Antik Kenti

 

Çeşme’nin 20km kuzey doğusunda yer alan Ildırı Köyü’nün Antik dönemdeki adı Erythrai’dir. Kentte ele geçen bulgular, İlk Tunç Çağı’ndan bu yana yerleşimin olduğunu göstermektedir. MÖ. 8 yüzyıl'dan M.Ö. 4. yüzyıl'a kadar iskân ve yerleşimlerine işaret ettiği sanılmaktadır. Antik İyonya bölgesinin sosyal politik değişimlerinde etkin rol oynadığını ortaya koyan buluntular Helenistik, Roma dönemlerine işaret ettiği görülmektedir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Klazomenai Antik Kenti

 
Urla’da bulunan 12 İyon kentinden birisi olan Klazomenai Antik Kenti, Limantepe’den batıdaki Ayyıldız ve Cankurtaran tepeleri eteklerine kadar yayılmaktadır. Bir bölümü Karantina Adası üzerindedir. Klazomenai’de kazısı tamamlanan zeytinyağı işliği, bugün de kullanılan teknolojinin 2600 yıl önce dünyada ilk defa bu bölgede geliştirildiğini kanıtlamaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Teos Antik Kenti

Sığacık’a yürüme mesafesinde deniz kenarında bulunan Teos bundan 3 bin yıl öncesine kadar Kuzey İon’un başkenti konumundaydı. Kurucusu Dioysos’un oğlu Athames olarak bilinmektedir. Teos’un antik dönemde mimari alan ve ticarette önemli bir yeri vardır. Teos, bir dönem İyon şehrinden huzursuzluk yarattıkları ileri sürülerek kovulan sanatçılara kapılarını açmış, tarihte ilk kez Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu bir kent olmuştur. Oldukça yaşlı zeytin ve menengiç ağaçları antik kentin doğal anıtlarıdır. Bu zeytin ağaçlarından birisi de kentin simgesi haline gelen, yaklaşık 2000 yaşındaki Teos Antik Zeytin Ağacı’dır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Notion Antik Kenti

Liman kenti olan Notion, bugünkü Ahmetbeyli köyünün sınırları içindedir. Kolophon’a 15 km uzaklıktadır. Günümüz köylüleri tarafından “Kale“ olarak adlandırılan Akropol, iki tepe üzerine oturmakta ve kentin baş tanrıçası Athena Polias’a adanmış olan tapınak, Akropol'ün batı tepesi üzerinde denize tümüyle hakim bir konumda bulunmaktadır. Kentin batı ve kuzeyindeki iki kapısı ayaktadır. Akropolün üstünde Samos Adası ve Kuşadası’na doğru harika bir deniz manzarası vardır. Hellenistik Dönem’de yapılmış sur duvarları, çok iyi durumdadır. Kentin doğu ucunda tiyatro, agora, bouleuteriyon, batı ucunda avlu ortasında çok küçük bir Athena Tapınağı bulunmaktadır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Kolophon Antik Kenti

Değirmendere Mahallesi’nin doğusunda kurulmuş olan Kolophon, deniz kenarında kurulmayan tek İyon yerleşimidir. Kolophon, 12 İyon şehrinden biridir. Güçlü bir donanmaya ve süvari birliğine sahip olmasına rağmen, birçok savaştan zarar görmüş ve deniz korsanları zamanında bile Lidya, Pers ve Makedonya kuvvetleri tarafından yönetilmiştir. Kolophon MÖ 302’de Lysimakhos tarafından yıkılınca, onun komşu şehri
olan Notion önem kazanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Pergamon Akropolü

2014 yılında Dünya Kültür Miras Listesine giren Bergama, tarihi boyunca işgallere ve yıkımlara maruz kalmasına rağmen, stratejik bir noktada yer alması nedeniyle sürekli iskan edilmiş ve tarih sahnesinden hiçbir zaman kaybolmayan yerleşimlerdendir. Pergamon antik kentinin kurulduğu Bakırçay havzasında, prehistorik dönemlere kadar uzanan yerleşim izleri, Pergamon’un kurulduğu tepe’de M.Ö 7.- 6.ve 5.yy. işaret eder. “kale” veya “müstahkem mevkii” anlamına gelen “Perg” veya Berg” Pergamon adını oluşturur.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bergama Asklepion Örenyeri

M.Ö IV.yy.da Pergamon akropolü dışında sağlık tanrısı Asklepios adına kurulmuş bir tedavi merkezi bulunmaktadır. Gelişmiş mimari düzeni, uygulanan tedavi yöntemleri ile Batı Anadolu’nun en önemli tedavi merkezi ünvanına sahipti. Asklepion’un günümüze kalan kalıntıları M.S II.yy.da Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırılan düzenlemelere aittir. Asklepieion, kuruluş tarihinden daha erken dönemlerde de kutsal alan olma özelliğini göstermektedir. Ancak gelişimi M.Ö IV.yy.dan itibaren başlar.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 Kızıl Avlu

M.S 2. yy’da İmparator Hadrian döneminde inşa edilmiş ve muhtemelen Mısır tanrıları Serapis,Harpokrates, ve İsis tapım görmüştür.270.00 x 100.00 m, tapınak 60.00 x 20.00 m. boyutlarında olan tapınak Pergamonun en görkemli anıtsal yapılarından birisidir. Tapınağın tamamının tuğladan yapılmış olması ve büyük ön avlusu sebebi ile tapınak halk arasında “Kızıl Avlu” olarak adlandırılmıştır. Erken Bizans döneminde kutsal mekanı içersine mimari ilavelerle Anadolu’daki erken yedi kiliseden biri olarak kullanılmaya devam etmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yeşilova Höyüğü

Yeşilova Höyüğü İzmir'in içindeki en eski yerleşim alanıdır. 2003 yılında keşfedilmeden önce en çok 5 bin yıl eskiye giden geçmişi olduğu düşünülen İzmir, Yeşilova Höyüğü'nde yapılan kazılarda elde edilen bulguların ardından, Anadolu'nun en eski yerleşimlerinden biri olduğu anlaşılmıştır. 2005 yılında İzmir Arkeoloji Müzesi ile birlikte başlanan kazılara, 2008 yılında itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ege Üniversitesi adına Doç. Dr. Zafer Derin başkanlığında devam edilmektedir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS İLE HASSAS ALANLARI GEZERKEN DİKKAT EDİLECEKLER LİSTESİ
  • MüzeKart temini ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Milli Saraylara bağlı 350’den fazla müze ve ören yeri bir yıl boyunca sınırsız ziyaret edilebilmekte olup doğal ve kültürel miraslar ile hassas alanları ziyaret ederken aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir: 
  • Ziyaret saatlerinin dikkate alınması
  • Camiye giderken uygun kılık kıyafet seçilmesi
  • Camiye girerken ziyaretçiler için temin edilen galoşların giyilmesi ve çıkarken temin edilen çöp konteynırlarına bırakılması 
  • Kutsal alanlarda eşarp kullanılması, gereken durumlarda ziyaretçiler için temin edilen malzemelerin kullanıldıktan sonra yerlerine bırakılması
  • Fotoğraf çekilmesine izin verilmeyen alanlarda duyarlı davranılması
  • Ören yerlerinde restorasyon ve kazı çalışması olan alanlara girmemeye özen gösterilmesi
  • Çocukların fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü korumak amacıyla çocuklarla etkileşimden kaçınılması
  • Çevreye karşı duyarlı olunması
  • Doğal koruma alanlarına çöp ve benzeri şeylerin atılmaması
  • Hayvanlara ve bitkilere doğal yaşam ortamlarında zarar veren faaliyetlerde bulunulmaması
  • Ormanlık alanlarda ateş ve benzeri maddeler kullanırken dikkatli davranılması
  • Tarihi ve dini yerleri gezerken davranış kurallarına uyulması, tarihi eserlere dokunulmaması, tarihi yapıya zarar verilmemesi
  • Ramsar Sözleşmesi kapsamında Gediz Deltası’nda Kuş Cenneti bulunmaktadır. Koruma altında olan bu bölgede kuşlara zarar verecek davranışlardan kaçınılması ve çevreye zarar verilmemesi 
  • Nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin kesin koruma altına alındığı alanlara ve genel güvenlik açısından girilmesi sakıncalı bölgelere girilmemesi
  • Korunan alanlar içerisinde nadir, endemik, nesli tehlikede veya tehlikeye düşebilecek doğal bitki türlerine hiçbir şekilde zarar verilmemesi. Bu türler toplanamaz, sökülemez ve bazı parçaları kesilemez, yabani hayvanların yumurtaları toplanamaz ve yuvaları bozulamaz.